Entübasyon (Entübe) Nedir?

Entübasyon (Entübe) Nedir?
Entübasyon Nedir?
0

Entübasyon (Entübe) Nedir?

Entübasyon, aynı zamanda entübe olarak bilinir ve solunum sorunlarının üstesinden gelmek için kullanılan bir tıbbi işlemdir. Bu işlem, endotrakeal tüp adı verilen cerrahi bir borunun ağızdan veya burundan solunum yoluna yerleştirilmesini içerir. Entübasyon, hastanın yeterli oksijen alabilmesi için bir ventilatöre (hava sağlama cihazı) bağlanabilmesine yardımcı olur.

Entübasyon, genellikle bir kişinin kendi solunum yolunu koruyamadığı, bağımsız olarak nefes alamadığı veya bu iki durumun bir araya geldiği durumlarda uygulanır. Bu işlem, anestezi veya sedasyon altında olan ve ameliyat sırasında kendi başlarına solunum yapamayacak olan bireyler için veya ciddi bir hastalık veya yaralanma nedeniyle vücudun yeterli oksijeni sağlayamayacak olanlar için gereklidir.

Entübasyon Neden Yapılır?

Genel anestezi sırasında kullanılan anestezi ilaçları, vücut kaslarını felç ederek, ventilatör olmadan nefes almayı imkansız hale getirir. Bu nedenle entübasyon, anestezi altındaki hastalar için zorunludur. Ameliyat sonrasında, endotrakeal tüp genellikle çıkarılır (ekstübasyon), ancak hastanın durumuna bağlı olarak ventilatörde daha uzun süre kalması gerekebilir.

Cerrahi müdahale sonrasında anestezi etkilerini tersine çevirmek için bir ilaç verilir ve hastalar hızla uyanır ve kendi başlarına nefes almaya başlarlar. Ancak bazı prosedürlerde bu ilaç verilmez ve hastalar yavaşça kendiliğinden uyanır. Bu durumda, hastalar ventilatörde kalabilirler.

Entübasyon ayrıca solunum yetmezliği durumlarını yönetmek için kullanılır. Bir kişi, kendi kendine yeterli oksijen alamayacak kadar ciddi bir hastalığa sahipse, entübasyon gerekebilir. Akciğer hasarı, ağır pnömoni veya KOAH gibi nedenlerle solunum yetmezliği gelişebilir.

Entübasyonun Riskleri Nelerdir?

Günümüzde, cerrahi müdahaleler ve entübasyon işlemi sırasında komplikasyonlar nadir görülse de, uzun süre ventilatörde kalma gerekliliği durumunda bazı potansiyel riskler ortaya çıkabilir. Entübasyonun riskleri arasında ilk sırada ağız, dil, dişler veya gırtlakta travma veya yaralanma bulunur. Diğer olası riskler arasında boğaz ağrısı, ses kısıklığı, kanama, yanlışlıkla yemek borusu yerine hava tüpüne entübasyon, trakea travması, kusma, tükürük veya diğer sıvıların akciğerlere çekilmesi (aspirasyon) ve buna bağlı olarak zatürree gelişimi yer alır. Ayrıca, uzun süreli entübasyon sonucunda yumuşak doku erozyonu da nadir olarak görülebilir. Akciğerlerde sönme gibi çok nadir vakalar da mevcuttur.

Sigara içenler, KOAH gibi akciğer hastalıkları olanlar, boyun veya omurga bölgesinde yaralanma geçirenler veya fazla kilolu olan bireylerde, entübasyon ve iyileşme süreci daha zor olabilir.

Entübasyon Prosedürü Nasıl Uygulanır?

Bir birey entübe edilmeden önce genellikle sedasyona tabi tutulur. Bilinci kapalı olan hastalar için ağız ve hava yolunun gevşemesi nedeniyle sedasyon gerekebilir. Birey tipik olarak sırt üstü yatırılır ve endotrakeal tüp yerleştirecek sağlık profesyoneli yatağın başında hazır bekler. Bireyin ağzı açılır ve dil, boğazın içini aydınlatmak için bir alet kullanılarak kenara itilir. Endotrakeal tüp bu aletin yardımıyla boğaza yerleştirilir ve ardından solunum yoluna doğru yönlendirilir.

Endotrakeal tüpün yerinde kalmasını ve hava kaçmasını önlemek için tüpün etrafında bir balon bulunur. Bu balon, uygun bir şekilde şişirildikten sonra endotrakeal tüp solunum yoluna güvenli bir şekilde yerleştirilir ve daha sonra ağızda bağ veya bant ile sabitlenir.

Entübasyonun başarılı olup olmadığı, öncelikle bir stetoskopla akciğer sesleri dinlenerek kontrol edilir ve genellikle göğüs röntgeni ile doğrulanır. Ayrıca, endotrakeal tüpün gerçekten akciğerlere yerleştirildiğini teyit etmek için karbondioksit ölçüm cihazı kullanılabilir. Bu cihaz, karbondioksitin yemek borusuna değil, akciğerlere gitmesi durumunda endotrakeal tüpten ölçüleceği için önemlidir.

Burun Entübasyonu Nedir?

Bazı özel durumlarda, özellikle ağız veya boğaz bölgesinde cerrahi bir müdahale gerektiğinde veya bu bölgeler yaralandığında, solunum tüpü ağız yerine burun içinden geçirilebilir. Bu prosedüre genellikle “nazal entübasyon” ya da “burun entübasyonu” denir.

Nazotrakeal tüp, burun deliğinden buruna doğru ilerler, boğazın arka kısmından geçerek üst solunum yoluna ulaşır. Bu sayede bireyin ağız kısmı serbest kalır ve gerekli cerrahi müdahale yapılabilir. Burun entübasyonu daha nadir bir uygulamadır, çünkü daha geniş ağız yolunu kullanarak entübasyon yapmak genellikle daha kolaydır.

Pediatrik Entübasyon Nedir?

Entübasyon prosedürü, hem yetişkinler hem de çocuklar için aynı temel prensiplere dayanır, ancak kullanılan ekipman ve teknikler boyut farklılıkları gösterebilir. Çocukların solunum yolları yetişkinlere göre daha küçüktür, bu nedenle işlem daha hassas bir şekilde ve daha küçük bir endotrakeal tüp kullanılarak gerçekleştirilmelidir.

Özellikle çocuklarda entübasyonu kolaylaştırmak için, solunum tüpünü yerleştiren sağlık profesyonelinin süreci izlemesine yardımcı olan bir fiber optik görüntüleme cihazı kullanılır. Tüp yerleştirme işlemi, büyük çocuklarda yetişkinler için kullanılan yöntemle benzerdir, ancak yenidoğanlar ve bebeklerde burun entübasyonu tercih edilebilir.

Solunum Tüpü Nasıl Çıkarılır?

Bireye yerleştirilen herhangi bir solunum tüpünün çıkarılması genellikle takmaktan daha kolaydır. Tüpün çıkarılması gerektiğinde öncelikle tüpü sabitleyen bağlar veya bantlar çıkarılır ve ardından tüpü hava yolunda tutmakta olan balon söndürülür. Son olarak, tüp hafifçe dışarı çekilir. Tüp çıkarıldıktan sonra hastanın kendi başına solunum yapabilip yapamadığı gözlemlenir.

Entübasyon Sırasında Beslenme Nasıl Olur?

Bir prosedür için ventilatörde olan ve daha sonra extübe edilecek bir birey, genellikle prosedürün hemen ardından beslenmeye ihtiyaç duymaz. İhtiyaç duyulan durumlarda, birey damar yoluyla sıvı alabilir. Ancak, bireyin uzun süre (iki veya daha fazla gün) ventilatöre bağımlı kalması gerekiyorsa, beslenmeye genellikle entübasyon işleminden bir veya iki gün sonra başlanır.

Entübe bireyler, ağızdan yiyecek veya sıvı alamazlar, çünkü bu işlem sırasında solunum yolu kapatılmıştır. Bu nedenle, besinlerin, ilaçların ve sıvıların alınması için bir tüp yerleştirilmesi gerekir. Bu tüpler, ağza yerleştirilenler “orogastrik (OG) tüp” veya burun içinden yerleştirilenler “nazogastrik (NG) tüp” olarak adlandırılır. Bireyin ihtiyaç duyduğu ilaçlar, sıvılar ve besinler daha sonra büyük bir şırınga veya bir pompa kullanılarak bu tüpler aracılığıyla mideye verilir.

Diğer durumlarda, hastanın besinleri, ilaçları ve sıvıları damardan alması gerekebilir. Bu yöntem “total parenteral beslenme (TPN)” olarak adlandırılır ve besinlerin ve kalorilerin doğrudan kan dolaşımına sıvı formda verilmesini sağlar. Ancak, bağırsaklar tarafından emilme yeteneği olan yiyeceklerin tercih edilmesi nedeniyle, TPN sadece kesinlikle gerekli olduğunda kullanılır.

Beslenme süreci, bireyin sağlık durumu, tıbbi gereksinimleri ve tedavi planına göre belirlenir ve bir sağlık profesyoneli tarafından yönlendirilir. Hastanın vücudunun ihtiyaç duyduğu besinleri ve sıvıları almasını sağlamak, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır ve dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.

Paylaş